16:58 - Sırma Olcay Kefeli’den sıra dışı bir sergi “Mühür”
23:07 - The best Hairextension salon is the largest hair supplier in Antalya and Dubai.
17:37 - Farket Otizm Saklı Dehalar Derneği standına ünlü isimlerden anlamlı destek
15:58 - Hürrem Sultan Hamamı
20:23 - Özde Bilgili’nin başrolünü üstlendiği ”Cam” adlı tiyatro oyununun galası yapıldı
17:57 - Ayşegül Battal Güler’in “Sayılar ve Sen” adlı kitabı okurlarıyla buluşmaya devam ediyor
16:28 - Banu Karadağlı diye yazılır “Melek” diye okunur
21:33 - Sanat camiası yasta, Can Gürzap hayatını kaybetti
14:20 - Aziz Yuldashev İstanbul konseri için Türkiyeye geliyor!
2. Abdülhamid dinine bağlı, yöneticisi olduğu devletin İslami ilkelere göre yönetilmesini isteyen lider ehli biriydi. Hatta bu doğrultuda meclisindeki Müslüman olmayan yabancı milletvekilleri ile arası iyi değildi. 2. Abdülhamid günümüzde pek çok Türk ve Müslüman toplum tarafından Ulu Hakan olarak kabul edilir.
2. Abdülhamid dinine bağlı, yöneticisi olduğu devletin İslami ilkelere göre yönetilmesini isteyen lider ehli biriydi. Hatta bu doğrultuda meclisindeki Müslüman olmayan yabancı milletvekilleri ile arası iyi değildi. 2. Abdülhamid günümüzde pek çok Türk ve Müslüman toplum tarafından Ulu Hakan olarak kabul edilir. Bunun nedenlerinden biri ise Abdülhamid Han’ın yurt dışında Peygamberimize hakaret içeren tiyatro oyunlarını iptal ettirmesidir.
Bu tiyatro oyunları Fransa ve İtalya’da sergilenecekti. Özellikle Paris’te büyük bir seyirci kitlesinin karşısında sergilenecekti. Bu tiyatro oyununda, oyunculardan biri İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’e (SAV) hakaret edecekti. 2. Abdülhamid bu durumu öğrendiği zaman İtalyan ve Fransız sefirlerini Yıldız sarayına çağırttı. İkisiyle de ayrı ayrı görüşerek onları sert bir dille uyardı.
Fransız sefirle görüştüğü zaman eğer bu tiyatro oyununu iptal etmezseniz İslam ordusunun ayak sesleri Paris’te dalgalanır diyerek Fransa’yı askeri savaşla tehdit etmiştir. Afrika ve Hindistan’dan büyük bir ordu toplayarak Fransa’ya saldırmayı bile planlamıştır.
Bunun üzerine İtalyan ve Fransız sefirler ülkelerine telgraf çekerek bu tiyatro oyunlarının iptal edilmesini emretmişlerdir. Böylelikle Peygamberimize hakaret önlenmiş oldu. Bu olayları öğrenen Müslüman halk ise Halifelerine şükran ve teşekkürlerini iletmişlerdir. Özellikle Hindistan’dan, Yıldız sarayına yüzlerce mektup gelmiştir. Dünya’nın her yerinde Müslüman gruplar sevinçlerini belli etmek için meydanlarda organizasyonlar düzenlemişlerdir. Böylelikle Abdülhamid Han İslam’a verdiği önemi herkese kanıtlamış oldu.
Peygamber Efendimize sevgisi ve saygısı ile tanınan II. Abdülhamid Han, tahtan indirilmek istediğinde bir yakarış duasında bulunmuştu. O meşhur duaya da bu konu altında yakından göz atmakta fayda var.
“Helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere
Hakkımı helal etmiyorum.
Beni, benim için lif lif yolsalar,
Cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar,
Sarayımı yaksalar,
Hanumanımı, hanedanımı söndürseler,
Çoluğumu gözümün önünde parçalasalar
Helal ederim de, Sevgili’nin (SAV) yolunda yürüdüğüm için
Beni bu hale getiren
Ve milletimi ateşe atan insanlara
Hakkımı helal etmem!
Allah’a emanet olunuz.”
Osmanlı Devleti’nin 34. padişahı olan Sultan Abdülhamid Han, Osmanlı’nın çöküş döneminde devletini en iyi şekilde yönetmeye çalışmış fakat sonunda tahtan indirilmiş bir sultandır. Ona yapılan haksızlıklar yıllardır Türkiye’nin gündeminde olmuş ve hakkında çeşitli makaleler yazılmıştır. Hz. Muhammed’e (SAV) olan sevgisi ile yaptığı tüm işlerle gönüllerde taht kurmuş fakat yine de mutlak hakimiyetine son verilmiştir.
21 Eylül 1842 yılında İstanbul’da Topkapı Sarayı’nda dünyaya gelen Abdülhamid Han, Sultan Abdülmecid’in oğludur. 10 yaşında annesi Tirimüjgan Hanım’ı kaybeden Abdülhamid’in bakımını Sultan babasının diğer eşi Piristu Hanım üstlenmiştir.
Okul döneminde hem Fransızca hem de musiki dersleri alarak kendini geliştirmeye önem vermiştir. Sanata olan düşkünlüğü onu Operaya yönlendirmiş ve çeşitli operaları Türkçe tercüme etme vazifesini bizzat üstlenmiştir. Şehzadelik döneminde kardeşi V. Murad daha çok ilgi odağı olduğu için kendisi sade bir hayat sürmüştür. Kendinden önceki padişahlardan farklı olarak şehzadelik döneminde yurt dışı seyahatlerine giderek farklı kültürleri incelemiştir.
Siyasi olaylar ile amcası Abdülaziz’in tahtan indirilmesine, kardeşi V. Murad’ın tahta çıkarılmasına ve ruhsal çöküntü geçirdi iddiası ile Çırağan Sarayı’na hapsedilmesi olaylarına şahitlik etmiştir. 1876 yılında ise tahta çıkarılmış ve padişahlı ilan edilmiştir. Osmanlı’nın çöküş döneminde ve ekonomik açıdan da kötü olduğu bir dönemde tahta çıkan 2. Abdülhamid Han, bu zorlu dönemde büyük işlere imza atmıştır.
Birçok isyanla, savaşla ve zorluklarla geçen padişahlık döneminde yine de önemli ve devleti ayakta tutan başarılar da elde etmiştir. Tek bir sözü ile Fransa’da oynanması planlanan ve Peygamber Efendimize hakaret içerikli tiyatroyu iptal ettirmiştir.
İlginizi çekecek diğer konular için: hitithaber.com